Trump’ın göç politikası Türkleri nasıl etkileyecek?

“`html

Trump Dönemi ve Göçmenlik: Türk Vatandaşlarını Neler Bekliyor?

Göçmenleri toplu olarak sınır dışı etme vaadi ile başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump, doğumla kazanılan vatandaşlık hakkını iptal etmek için çeşitli adımlar atmaya başladı. Peki, Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmeyi planlayan Türk vatandaşlarını neler bekliyor? Özellikle sığınma başvurusu sürecinde olanlar ve doğacak çocuklarının Amerikan vatandaşı olmasını hedefleyen aileler için durum nasıl şekillenecek?

Deutsche Welle Türkçe muhabiri Muhammed Kafadar, Amerika’da yaşayan göçmenlik hukuku uzmanı Türk avukatlarla bu soruların yanıtını aradı. Uzmanlar “Sakin olun, ancak dikkatli davranın” şeklinde tavsiyelerde bulunuyor.

Türklerin Meksika Sınırından Geçişleri

Son verilere göre, ABD’de ‘düzensiz göçmenler’ ve geçici koruma statüsü sahibi olanların sayısı yaklaşık 14 milyon. Trump’ın öncelikli hedefi, suç geçmişi olan göçmenleri sınır dışı etmek. 655 bin civarında göçmenin, trafik cezaları dahil birçok suçu bulunmakta, ayrıca hakkında sınır dışı kararı olmasına rağmen ABD’de yaşayan 1.4 milyon kişi de Beyaz Saray’ın dikkate alacağı bireyler arasında.

Son zamanlarda, ABD’ye vize almadan giren Türk vatandaşlarının sayısında önemli bir artış gözlemlendi. Sınırları korumakla görevli Gümrük ve Hudut Koruma (CBP) ajansına göre, son dört yılda 44 bin 580 Türk vatandaşı, çoğunluğu Meksika tarafından olmak üzere sınırdan geçişte yakalandı ya da kendini ihbar etti. Bu sayı, 2010-2020 arasında sadece 550 olarak kaydedilmişti.

Kaçak geçiş yapan bireyler, genellikle ilk karşılaştıkları memura kendilerini bildirerek sığınma başvurusu yapıyorlar. Kısa bir gözaltı süresi sonrası, mahkeme süreci sonuçlanana kadar çalışma izni alıyorlar.

Göçlaw alanında deneyimli Avukat Arif Gozel, sığınma veya iltica talebiyle hukuki süreç başlatan kişilerin geri gönderilmesinin mümkün olmadığını belirtiyor. Gozel’e göre, hakim kararı olmadan bu kişilerin ülkeden çıkarılması söz konusu olamaz.

Yeni Geçişlerin Önlenmesi

Mevcut durumda ABD’de yaşayanların sınır dışı edilmesinin önünde birçok yasal ve lojistik engel bulunurken, Trump’ın diğer bir amacı da yeni geçişleri durdurmak. Bu doğrultuda attığı adımlardan biri, Joe Biden döneminde hayata geçirilen, Meksika sınırından randevulu geçiş imkanı sağlayan ‘CBP One’ mobil uygulamasını kaldırmak oldu. Gozel, Türklerin uzun bekleme süreleri nedeniyle bu uygulamayı kullanmadığını, sıklıkla sınırı kaçak geçtiklerini belirtiyor.

Ancak artık kaçak geçiş yapmanın imkanı kalmayabilir. Görevdeki ilk gününde güney sınırında ‘ulusal acil durum’ ilan eden Trump, bölgeye asker gönderdi ve CBP memurlarına ‘hızlandırılmış sınır dışı etme’ yetkilerini aktif şekilde kullanmaları talimatını verdi. Hızlandırılmış sınır dışı uygulaması, gümrük memurlarına yakaladıkları düzensiz göçmenleri hızlıca sorgulama yetkisi tanıyor. Eğer bir kişi, dönüşü sırasında zarar göreceğinden endişe ettiğini söylerse, başka bir memur ile ikinci bir görüşme yapılabiliyor ve ikna edilmezse mahkemeye gitmeden sınır dışı kararı verilebiliyor.

Bunun yanı sıra Türk vatandaşlarının iade süreçleri de tartışma konusu. Son yıllarda Meksika üzerinden ABD’ye geçiş yapan Türklerin, iade durumunda geri gönderilecekleri ilk ülke Türkiye olacak. Eğer bireyin ülkesine geri dönüşü konusunda bir tehlike yoksa, iade işlemleri genellikle uçakla gerçekleştiriliyor.

Gerçekten Kaç Kişi Sınır Dışı Edilebilir?

CBP, sınır güvenliğinden sorumlu ajans olurken, ülke içindeki göçmen takibi Göçmenlik ve Gümrük (ICE) tarafından gerçekleştiriliyor. ICE’nin verilerine göre, göçmenlik yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle son dört yılda 15 bin 880 Türk vatandaşı gözaltına alındı. Sınır dışı edilen Türk sayısı ise aynı süre içinde bin 637 olarak kayıtlara geçti.

Biden yönetimi döneminde, koronavirüs acil durumu nedeniyle 4 milyon kez sınır dışı veya geri çevirme kararı alındı. Trump döneminde bu sayı 1,9 milyon olarak belirlendi. Bu rakamlar, birden fazla kez ABD’ye giriş yapmaya çalışarak reddedilen kişileri de kapsıyor.

Uzmanlara göre, Biden döneminde sınır dışı kararlarının duyurulmadığı, Trump yönetiminin ise her bir sınır dışı kararını kamuoyuna açıkladığı belirtiliyor. Trump yönetimi, ICE’nin günlük ortalama 300’lerde olan yakalama sayılarını bin 500’e çıkarmayı hedefliyor.

Amerika’da Doğum Yapmak Mümkün Mü?

Trump’ın ilk icraatlarından biri, doğumla kazanılan vatandaşlık hakkını iptal etme girişimi oldu. Ancak, beklenildiği üzere bir mahkeme kararnamesinin yürütmesini durdurdu. Bu durum, Yüksek Mahkeme’ye kadar uzanabilecek uzun bir hukuki süreç gerektirebilir.

Peki, Trump yönetimi döneminde 20 Ocak’tan itibaren ABD’de doğum yapacak Türk vatandaşlarının çocukları ne durumda olacak? Avukat Cahit Akbulut, kararnamenin imzalandığı tarihten sonraki 30 gün içerisinde doğacak çocukların etkilenmeyeceğini belirtiyor. Bu nedenle, ABD’de mevcut durumda doğan çocukların vatandaşlık hakları korunacak. Yürütmeyi durdurma aldıkları için hükümetin vatandaşlık taleplerini geri çevirmesi de mümkün olmayacak.

Kadınların Geri Çevrilme Riski

ABD’de doğum belgesi alırken ebeveynlerin uyruğu sorulmadığı için, bu belge tek başına bebek için pasaport başvurusu sırasında yeterli bir kanıt olarak kabul ediliyor. Trump, turist vizesiyle ABD’ye gelen veya geçici oturum izniyle ülkede bulunan yabancıların çocuklarına vatandaşlık verilmesini engellemeyi amaçlıyor.

2020 yılında Dışişleri Bakanlığı, ‘doğum amaçlı seyahatlerin’ önüne geçmek için çeşitli adımlar atmıştı. Trump döneminde, kadınların ABD’ye seyahatlerinde daha fazla zorlukla karşılaşmaları bekleniyor.

Avukat Gozel, “Havalimanındaki memurların yetkisi oldukça geniş. Vizenin iptali gibi kararlar verebilirler. Şüpheli gördükleri kişileri ikinci sorguya tabii tutabilirler” diyerek, Trump’ın bu uygulamayı hukuken iptal edemese de, ülkeye girişleri zorlaştırabileceğini ifade ediyor.

ABD Vizesi Almak Daha da Zorlaşabilir

Biden döneminde onaylanan evlilik başvurularının, Trump’ın ilk döneminde yüz yüze mülakat şartı arandığını hatırlatan Avukat Cahit Akbulut, yönetimin göçmenlik başvurularını zorlaştırma taktikleri arasında form değişikliklerini örnek veriyor.

Akbulut, “Sıklıkla formları değiştirip, mevcut dosyaları iptal ederek yeni forma uyum sağlamayı isteyebiliyorlar” diyerek, konsoloslukların vize süreçlerini zorlaştırması için Trump yönetiminin en kolay yöntemlerden birini seçebileceğini belirtiyor.

Trump’ın Stratejisi: Korku ve Panik Mi?

Cahit Akbulut, “Trump’ın tarzı, ‘Ben bunu yapıyorum, yasal değilse beni durdurun’ şeklinde” ifadesini kullanırken, ABD Başkanı’nın imzaladığı kararların yasal olmadığını bildiğini vurguladı. Akbulut, “Seçmenine ‘Ben yaptım, mahkemeler engel oldu’ mesajı vermek istiyor” değerlendirmesinde bulundu. Benzer gelişmelerin Trump’ın ilk dört yıllık döneminde de yaşandığını hatırlatan Avukat Akbulut, Başkan’ın ‘yıldırma politikası’ ile göçü azaltma çabasında olduğunu savunuyor.

Arif Gozel, Trump’ın göreve gelmesiyle göçmenlik ajansı memurlarının sokaklarda daha görünür olduğunu belirtiyor. Buna rağmen, paniğin gereksiz olduğunu ifade eden Gozel, “Gereğinden fazla panik yaşanıyor. Yeşil Kart sahipleri bile korku duyuyor” şeklinde uyarıyor. Avukat Gozel, ABD’de bulunanların, mahkeme sürecini sürekli yanlarında bulundurmalarını ve polisle karşılaşma olasılıklarının arttığı durumlarda dikkatli olmalarını öneriyor.

Akbulut, tedirginlik havasının hâkim olduğunu, müvekkillerinden çok fazla soru aldıklarını belirterek, “Türklerde bir belirsizlik mevcut, ABD’de 10 yıl önce doğum yapmış olanların bile vatandaşlık haklarının iptal edilmesinden korktuğunu görüyoruz” ifadelerini kullanıyor.

(ALINTI)

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir